İsrail'in Esirlere Oyunu

29 Temmuz 2003 Salı, Vakit gazetesi

İşgal devleti çok az sayıda tutsağı serbest bırakarak esirler dosyasını kapatmak, üstelik bunun karşılığında büyük tavizler koparmak istiyor. Şimdi uluslararası siyonizm tarafından güdülen ya da farkında olmadan onların oyunlarına gelen birtakım medya organları bu gelişmeyi önemli bir jest olarak lanse etmeye çalışıyorlar. Oysa bu, sinsi bir oyundur.

Filistin meselesiyle ilgili olarak bu sıralarda gündemde olan konu esirlerin serbest bırakılması. İşgal devleti önce HAMAS ve İslami Cihad mensubu tutsakların serbest bırakılmayacağını diğerlerinden de 350 kişinin serbest bırakılacağını açıkladı. Bunu da "Yol Haritası" planının uygulanmasıyla ilgili bir "iyi niyet (!)" girişimi olarak lanse etmeye çalıştı. Oysa işin gerçeğinde bu konu "Yol Haritası" planından ziyade Filistinli direniş gruplarının kabul ettiği ateşkes anlaşmasıyla bağlantılıydı.

İşgal devleti zindanlara doldurduğu Filistinli tutsakları birer rehine olarak kullanmaya ve onları serbest bırakma karşılığında büyük tavizler koparmaya çalışmaktadır. İşin başında sayıyı oldukça düşük, belli hareketlerin mensuplarını da müstesna tutmak istemesinin amacı pazarlık payını yüksek tutmaktı.

Gerek Filistin halkının genelinin ve gerekse direniş gruplarının, işgal devletinin tutumuna karşı çıkması üzerine Şaron hükümeti konuyu yeniden gözden geçirmeye karar verdi. Normalde HAMAS ve İslami Cihad mensubu tutsakların serbest bırakılması konusu Şaron'un ABD ziyaretinden sonra görüşülecekti. Ancak ani bir kararla öne alındı ve söz konusu ziyaret öncesinde ele alındı. Sonra da HAMAS ve İslami Cihad mensubu 100 tutsağın serbest bırakılması kararlaştırıldı.

Şimdi uluslararası siyonizm tarafından güdülen ya da farkında olmadan onların oyunlarına gelen birtakım medya organları bu gelişmeyi önemli bir jest olarak lanse etmeye çalışıyorlar. Oysa bu, sinsi bir oyundur. Her şeyden önce İsrail zindanlarında büyük çoğunluğu HAMAS, İslami Cihad ve el-Fetih mensubu sekiz bin civarında Filistinli tutsak bulunmaktadır. Şimdi Şaron hükümeti yapılan onca pazarlıkların karşılığında 100'ü HAMAS ve İslami Cihad mensuplarından, 400'ü de diğer gruplardan olmak üzere toplam 500 tutsağı serbest bırakma kararı verdi. Bu sayı ise tüm tutsakların sadece % 6,25'ine tekabül ediyor. İşgal devleti bu oyunla:

Birinci olarak: Çok az sayıda tutsağı serbest bırakarak esirler dosyasını kapatmak, üstelik bunun karşılığında büyük tavizler koparmak istiyor.

İkinci olarak: Bu az sayıda tutsağı serbest bırakma işini önemli bir propaganda aracı olarak değerlendirmek ve ilerisinde: "Bakın biz Yol Haritası planı için gereken iyi niyet girişimini yaptık, siz de tüm direniş gruplarını dağıtın ve ellerindeki silahları toplayın" diye baskı yapmak, ABD öncülüğünde bu baskıyı uluslararası platforma taşımak istiyor. Medyanın hadiseyi önemli bir jest olarak lanse etmesi işte bu plana hizmet etmektedir.

Üçüncü olarak: Dünya kamuoyu genellikle gerçek sayıdan haberdar olmadığından, İsrail zindanlarında tutulan Filistinlilerin sayısının bu kadar veya bundan biraz daha fazla olduğu imajı vermek suretiyle tutsaklarla ilgili gerçekleri gözlerden uzak tutmak, insanları bu konuda yanıltmak istiyor.

Dördüncü olarak: Zindanlarda beklettiklerini yine rehine olarak değerlendirmek ve ileride yeni tavizler koparmak için onlardan yararlanmak istiyor.