26 Mart 2003 Çarşamba, Vakit gazetesi
|
| ABD yönetimi ne yaparsa yapsın Corrie insanlığa önemli bir mesaj verdi |
|
| Amerika'da medya kuşatması altındaki toplumun içinden çıkıp Filistin topraklarına gelen Corrie, gerçeklerin kendisine anlatılandan çok farklı olduğunu gördü. |
|
| Düşünün, Iraklılar esir aldıkları Amerikan askerlerinden birine bu muameleyi yapsalardı acaba ABD güdümündeki medya organları dünyayı ayağa kaldırmazlar mıydı? |
ABD ile müttefiki İngiltere'nin Irak'a yönelik vahşi saldırıyı başlatmak için son hazırlıklarını yaptıkları günlerde Filistin topraklarında son derece önemli bir gelişme oldu. Bu hadise Irak konusunun gölgesinde kaldı. Ama biz bu hadisenin tarih kitaplarına kaydedilmesi ve hafızalara işlenmesi gereken önemli bir hadise olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla bugün o olaya dönerek, üzerinde bazı değerlendirmeler yapmak istiyoruz.
İnsan fıtratı hakkın ve haklının yanında olmayı gerektirir. İnsanlar farklı ortamlarda yetişip farklı eğitimler alabilirler. Ama Yüce Allah onların tümünü ahlaki ve itikadi yönden temiz fıtrat üzere yaratmıştır. Bu fıtrat haktan, haklıdan, adaletten yana olmayı tercih eder. Birileri eğer zulmü benimsiyor, zulümden yana tavır koyuyorlarsa bu onların fıtratlarındaki bozulmaya, sapmaya delalet eder.
Rachel Corrie, Amerika'da siyonist lobilerin güdümündeki medya organları tarafından enformatik kuşatmaya alınmış bir toplumun içinde yetişmişti. Bu kuşatma özellikle Filistin meselesi hakkında o toplumu yanlış yönlendirmekte, Filistin halkının haklı ve meşru haklarını dikkatlerden uzak tutarak bu haklarını almak, işgal edilmiş topraklarını kurtarmak için verdiği mücadeleyi terör diye lanse etmektedir. Bu mücadele terör olarak lanse edilince İsrail işgal devletinin vahşi saldırıları da teröre karşı mücadele olarak yutturuluyor. Yani tıpkı bugün Irak konusunda yapılan saptırma gibi etkili bir saptırma yapılıyor. Bu arada bizdeki siyonist lobiler tarafından güdülen medya organlarının gündeme getirdiği Filistin halkının Osmanlıyı arkadan vurduğu, topraklarını kendi elleriyle sattığı o yüzden bu olaylar başına geldiği iddialarının da insanlarımızın Filistin davasına bigane kalmalarını sağlama amaçlı saptırma olduğunu, böyle düşünenlerin Filistin halkına ve davasına haksızlık ettiklerini hatırlatalım.
Amerika'da medya kuşatması altındaki toplumun içinden çıkıp Filistin topraklarına gelen Corrie, gerçeklerin kendisine anlatılandan çok farklı olduğunu gördü. Kundaktaki bebekler hunharca katlediliyor, üç beş tuğlayla örülen ve üstleri sacla kaplı baraka gibi evler içinde oturanların tepesine yıkılıyor, çocuklar okullarına giderken işgalcilerin vahşi saldırılarına maruz kalıyor, hiç kimse kendini huzur ve güven içinde hissedemiyordu. Üstelik o insanlar bütün bunları kendi öz yurtlarında kalmak için ısrar ettiklerinden dolayı görüyorlardı. İşte bu manzaralar Corrie'nin fıtratında muhafaza ettiği o sade ruhu ve vicdanı harekete geçirdi ve zulme karşı duranlarla birlikte o da karşı durmaya başladı. Türkiye'deki medya organları onu "barış gönüllüsü" diye tanımladılar. Ama ben onun bir hak ve adalet savaşçısı olduğuna inanıyorum.
Corrie'nin Amerikan vatandaşı olması siyonist vahşeti engelleyemedi ve Yüce Allah'ın insanların fıtratlarına koyduğu sade ruhtan uzaklaştıktan sonra ormanlardaki canavarlardan daha vahşi hale gelebilen anlayış onu buldozerle ezdi. Üstelik bu anlayış sahibi buldozerini onun üzerinde bir ileri bir geri götürerek kasıtlı bir şekilde ezdiğini ve zulmü icra etme konusunda hiçbir engel tanımadığını bütün dünyaya göstermekten çekinmedi.
Düşünün, Iraklılar esir aldıkları Amerikan askerlerinden birine bu muameleyi yapsalardı acaba ABD güdümündeki medya organları dünyayı ayağa kaldırmazlar mıydı? ABD, esirlerin normal görüntülerini televizyonda yayınladığı için Irak'a Cenevre Sözleşmesi'ni hatırlattı. Daha dün kendisinin Guantanamo esirlerine yaptıklarını unutarak. Ama Corrie'ye yapılanlar ABD yönetimindeki bir tek kişinin bile kılını kıpırdatmadı, medya organlarının çoğu da es geçti. Bu, Amerika'nın kendi vatandaşlarına sahip çıkma konusunda da iki yüzlü ve sahtekar olduğunu göstermektedir.
ABD yönetimi ne yaparsa yapsın Corrie insanlığa önemli bir mesaj verdi: Filistin'de yaşananların siyonistlerin güdümündeki medya organlarının anlattıklarından çok farklı olduğu ve orada zulümle hakkın karşı karşıya geldiği mesajını. Bu arada Filistin konusundaki medya kuşatmasını kısmen de olsa yardığını düşünüyoruz.
Rachel Corrie'yle ilgili fotoğraflar için tıklayın