Vahşete Kapalı Alan

31 Ağustos 2012 Cuma, Yeni Akit

Suriye'de Baas vahşetinin sergilediği zulüm artık tahammül sınırlarını iyice aştı. Böyle bir vahşete destek verebilenlerin siyasetlerini, tavırlarını, pozisyonlarını tartışmayı tamamen gereksiz görüyorum. En iyisi onu hak ile bâtılın tamamen ayrışacağı ve her şeyin gün gibi ortaya çıkacağı güne bırakalım. Şimdilik bu korkunç vahşetin önüne geçmenin yollarını konuşalım.

Baas vahşeti son dönemde bazı günlerde 400'den fazla insan katletti. Bu kadar insanın, bir gerilla savaşında cephede, silahlı çatışmada gündelik olarak katledilmesi tamamen imkânsızdır. Sayının bu kadar çok olması, sivil savunmasız insanların ve çoğunlukla da grup halinde hedef alınmalarından kaynaklanıyor. Örneğin ekmek kuyruğunda toplanmış insanlar, camiye sığınanlar veya Kana ve Srebrenitza katliamlarında olduğu gibi saldırılardan kaçan kalabalıklar topluca hedef alınıyor.

Baas rejimi bu yola başvurabileceğini daha önce de ima etmişti. O yüzden katil Beşşar'ın saltanatını kaybetmemek için toplu katliamları bir tehdit aracı olarak kullanabileceği ihtimali henüz olayların bu düzeye gelmediği günlerde konuşulmuştu. Şimdi böyle bir taktikle karşı karşıyayız. Katil rejim cephede kaybettiğini geri alabilmek için savunma imkânlarından yoksun kalabalıkları hedef almayı ve böylece insanları gruplar halinde öldürmeyi bir tehdit aracı olarak kullanıyor. Direnişçilere, "Baas sultasına karşı direnişi durdurmazsanız, insanlarınızı artık teker teker değil gruplar halinde kaybedeceksiniz" mesajı veriyor.

Tabii Baas saltanatının ve onun arkasında duran güçlerin bu kadar cüretkâr olabilmelerinin sebebi bir buçuk yılını doldurmak üzere olan özgürlük mücadelesine yönelik vahşete karşı uluslararası mekanizmaların göz doldurur bir şey yapmamış olmalarıdır. Arap Birliği, Birleşmiş Milletler, Suriye Dostları ve hatta İslâm İşbirliği Teşkilatı (İİT) Suriye'deki zulmün önüne geçmek için yaptıkları tüm toplantılarda havanda su dövmekle yetindi, zalimleri geri adım atmaya zorlayacak bir şey yapmadılar.

Şimdi canlarını kurtarabilmek için Türkiye'ye sığınanların sayısı 100 bine yaklaştı. Lübnan'a sığınanların sayısının 50 bini aştığı söyleniyor. Ürdün'e, Irak'a ve daha başka ülkelere sığınanlarla birlikte sayı birkaç yüz bini buldu. Baas zulmünün zikrettiğimiz taktiği daha etkin bir şekilde kullanması halinde sayı hızla artacak.

Oysa gidenler hem gittikleri yerlerde ciddi sıkıntılar yaşıyor hem de onlara ev sahipliği yapanların kaldırabilecekleri yükün boyutlarını aşıyorlar. Buna ek olarak bir de gittikleri ülkelerde katil Baas rejimiyle işbirliği içindeki lobilerin de hedefindeler. Bazı yerlerde kaçırılıp rehine olarak kullanılırken bazı yerlerde de çirkin medyatik saldırıların hedefi oluyorlar.

Bu durum karşısında Suriye sınırları içinde Baas vahşetine kapalı bir alan oluşturulması zaruret haline gelmiştir. Bunun tartışılması tamamen abestir, çünkü doğrudan bir halkın varlık mücadelesiyle ilgilidir. Evi yıkılmış, perişan halde sokakta kalmış bir aileyi başka bir eve yerleştirme imkânı olmadığında o aileye acilen çadır temin edilmesi önerisinin tartışılması ne kadar abes ise bugün Suriye'de katil Baas rejiminin sergilediği vahşete karşı korunaklı bir bölge oluşturulması önerisinin tartışılması da o derece abestir.

Vahşete kapalı alan karada katil Baas rejimi askerlerinin ve Şebbihalarının girişine, havada da bu rejimin askerî uçaklarının uçuşuna kapalı olmalıdır. Eğer böyle bir koruma sağlanamazsa Suriye halkı Baas vahşetinin tahakkümü altında kalan bölgenin hiçbir noktasında kendini güvende hissedemeyecek ve yığınlar halinde çevre ülkelere akın etme ihtiyacı duyacaktır.

18 aya yakın bir süredir devam eden ve 25 bin civarında insanı katleden Baas vahşetinin katliamlarının önüne geçemeyen uluslararası güçler hiç olmazsa bu vahşete kapalı bir alan ilan ederek hedefteki kitlelerin canlarını sağlama alabilecekleri güvenli bir ortam oluşturmalıdır. Bu insanî bir sorumluluktur ve insanlık Baas vahşeti karşısındaki ayıbının bir kısmını hiç olmazsa bu yolla örtmelidir. Bu konuda kaybedilecek vakit kalmamıştır.

Asıl yapılması gereken ise Baas vahşetine insan katletmesi için daha fazla mühlet verilmemesidir. Çünkü ona verilen mühletin her bir günü yüzlerce insanın canına mal oluyor.

İrtibatlı Yazılar:

  • Ateşkes Ateşinde Yanan Çocuklar