Bayram Notları

1 Eylül 2011 Perşembe, Yeni Akit

Artık yaz dönemine denk gelmeye başlayan mübarek Ramazan'ı geride bırakarak bayramı da idrak ettik. Bu vesileyle tüm okuyucularımızın ve bütün İslâm âleminin bayramını tebrik ediyor Yüce Allah'ın ümmeti huzur ve mutluluk içinde idrak edeceği bayramlara kavuşturmasını diliyorum. Bu yıl hesap ve hilalin görülmesi tevafuk ettiğinden İslâm âleminin sanıyorum tamamı aynı günde bayram etti. İnşallah bu birliği zulüm ve haksızlığa karşı direniş ve tavırda da gösterebiliriz.

Bize ulaşarak veya mesajlarıyla bayramımızı tebrik eden tüm kardeşlerimize gönülden teşekkürlerimi arz ediyor, mesajlarına cevap veremediğim yahut bizzat ulaşamadığım kardeşlerimizin de bizi mazur görerek buradaki tebrik ve teşekkürümü bir mesaj veya cevap saymalarını rica ediyorum.

İsimsiz, imzasız mesaj gönderenlere de bir hatırlatmada bulunmakta yarar görüyorum. Bunu belki bir tevazu sayıyor olabilirler ama hem ilişkilerin pekiştirilmesi hem de muhatabın tanınması açısından isim yazmaları daha güzeldir. Gönüllerindeki tevazularını muhafazaya yine devam etsinler.

Çocuklukta Ramazan oruçlarını güz mevsiminde tutmaya başlamıştık. Gençlik yıllarımızda bir yazı dolaştık. Bir yıllık devri tamamlayarak yeniden yaza geldik. Yaz aylarında günlerin uzun ve havanın sıcak olması sebebiyle özellikle açık havada ve bedensel olarak çalışanların oruç tutmaları biraz daha azim gerektiriyor. O yüzden bu konudaki kararlılıktan yoksun olanların normalde oruç tutmaya istekli olsalar da zor dönemde rafa kaldırdıkları gözleniyor. Bu yaz da geçen yıllara nispetle orucu ihmal edenlerin oranında bir artış gözlendiği dikkat çekiyordu. Bu sadece benim kanaatim değil. Görüştüğüm birçok kişinin böyle bir intiba edindiğini gördüm. Ümidimiz orucun bir toplum geleneği değil Allah'a kulluğun bilinçli bir şekilde yerine getirilmesinin zorunlu kıldığı farz olarak algılanması, bu bilinçle tutulmasıdır. Bu bilinç kazanılırsa günlerin uzun ve mevsimin sıcak olmasından kaynaklanan zorluğa tahammül gücü de kazanılır.

Ramazan aynı zamanda bir eğitim dönemidir. Bu bir ruh terbiyesidir. Bu eğitimin içinde sıyam ve kıyam yani gündüz oruç gece Allah'a yönelerek nafile ibadetleri artırmak her ikisi de vardır. Gündüz orucu farz, gece tüm zamanlar için farz kılınan namazların dışında kalan ibadetler sünnettir. Bunlara ek olarak teberru ve tasadduka teşvik var. Kur'an tilavetini artırmaya ve âyetleri üzerinde kafa yormaya teşvik var. İmanı takviye, ilmi artırma, nefis, beden, ruh ve mal terbiyesi var. Bütün bunlarla kazanılan karakterlerin korunması için gayret etmek gerekir.

Bu Ramazan'da gündemimizin ana konularından biri Afrika'da ve özellikle Somali'de yaşanan kıtlık ve açlık sorunuydu. Dolayısıyla Ramazan süresince o insanların yaralarına merhem sürebilmek, karınlarını doyuracakları yiyecek bulmalarına yardımcı olmak amacıyla geniş çaplı seferberlik başlatıldı. Teşvikler sonuç verdi ve Allah'ın izniyle birçok insanî yardım kuruluşu oraya el uzatmak için kampanya düzenledi. Ramazan bayramında da bu kampanyalar ve yardım faaliyetleri devam etti. Bu faaliyetler Allah'ın izniyle o insanların biraz da olsa yaralarını sardı ve kısmen bayram yaşamalarına vesile oldu. Fakat biz inanıyoruz ki o insanlar asıl bayramı, emperyalizmin kirli eli oradan çekilmeye mecbur edildiğinde, yerli halklar da bağımsız ve özgür hareket etme fırsatı bulduklarında yaşayacaklar.

Ne yazık ki bu bayram da yollar adeta bayram değil savaş yaşadı. Benim izlenimlerime göre bunun birinci sebebi "makasçılar" olarak nitelendirilen trafik yılanlarıdır. Özellikle son dönemde otoyollardaki kazalarda birinci etken ve öncelikli tehdit işte bu makasçılardır. Gördüğüm kadarıyla trafik idaresi kazaların önüne geçmek için pek çok tedbir aldığını söylemesine rağmen makasçıların üzerine hiç gitmiyor. Adam otoyolda 120-150 km hızla giderken adeta spiral çizerek ve yanındaki aracın önüne doğru yılan gibi süzülerek şerit değiştiriyor ve kimse "bunu ne cesaretle yapıyorsun?" sorusu sormaya bile cesaret edemiyor. Çünkü adamlar yolların korsanları olmuşlar. Sayıları da hızla artıyor. Peki, trafik idaresi bu korsanlarla ne zaman uğraşmaya başlayacak? Önlerine geçilmezse Allah korusun önümüzdeki kurban bayramında yollarda daha çok insan kurban edilebilir.