Cezayir’in İspanya’yla arayı bozması

11 Haziran 2022 Cumartesi, Yeni Akit

Devletlerin, kendi sınırları içinde veya komşularıyla yaşadığı sorunlar diplomatik ilişkilerde baskı aracı olarak kullanılıyor. Bunlardan çıkar temelli politikalarda veya muhataplarına baskı yapmada yararlanabiliyorlar. Ama sorunlarla ilgili tavırlarını, genelde samimi olmamakla birlikte birtakım “insani (!)” gerekçelerle veya etnik-ulusal bağlarla irtibatlandırabiliyorlar. Nitekim Rusya da son Ukrayna saldırısında ve işgal harekatında bu ülkedeki bazı Rus toplulukların bağımsızlık “mücadelelerine” destek vermeyi gerekçe gösterdi.

Kuzey Afrika ülkelerinden Fas'ın en önemli iç sorunu Batı Sahra sorunudur. Bu sorun sömürgeci güçlerin bir mirasıdır. İspanyolların ve Fransızların Batı Sahra'yı işgal altında tuttukları dönemde işgale karşı bağımsızlık savaşı vermek üzere kurulan Polisaryo Cephesi, Fas ve Moritanya'nın bağımsız olmasından sonra, Batı Sahra'da ayrı bir bağımsız devlet kurmak amacıyla bu iki ülkeye karşı gerilla savaşı başlattı.

Batı ülkeleri Fas’ı sıkıştırabilmek ve ona yerine göre bazı şartlarını dikte edebilmek için bu sorunu sürekli kullanmaya çalıştı.

Eski ABD Başkanı Trump da Batı Sahra meselesinden yararlanarak Fas’ı yeniden İsrail işgal rejimiyle ilişkileri başlatmaya zorlayabildi. Trump, İsrail ile ilişkileri başlatması durumunda ABD’nin Fas’ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini resmen tanıyacağını söyledi. Maalesef, Fas halkının kesin bir şekilde reddetmesine ve Filistin halkının tümüyle aleyhine olmasına rağmen Fas yönetimi Trump’ın bu kuyusuna girmeyi kabul ederek siyonist işgal rejimiyle ilişkileri normalleştiren Arap ülkeleri kervanına katıldı. Şimdi de onunla sürekli yeni ittifak anlaşmaları yapıyor. Geçtiğimiz günlerde de işgalci siyonistlere ait bir tv kanalının Fas’ta temsilcilik açması törenine Fas hükümetinden iki bakanın da katılmasına gelen eleştiriler üzerine “bunda ayıp bir şey olmadığı” iddiasında bulundu.

Fas, Kuzey Afrika’daki komşusu Cezayir’le de emperyalist güçlerin İslam coğrafyasından çekilirken bıraktığı fitne tohumlarının filiz vermesi sonucu ortaya çıkmış sınır meselelerinden biri sebebiyle bitmeyen bir anlaşmazlık yaşıyor. Bu yüzden de o, Cezayir’in içindeki ayrılıkçı gruplara destek verirken, Cezayir de Fas hükümetine karşı Polisaryo Cephesi’ne destek veriyor.

Fas’ın BM Daimi Temsilcisi Ömer Hilal'in Bağlantısız Ülkeler Hareketi’nin 13-14 Temmuz 2021 tarihlerinde düzenlenen toplantısında yaptığı konuşmada Cezayir’in Kabail bölgesinde sömürgeci olduğunu iddia ederek, bu bölgedeki halkın self determination hakkını desteklediklerini söylemesi bu iki ülke arasında sorunun yeniden alevlenmesine yol açmıştı.

Buna kızan Cezayir, Fas yönetiminden Hilal’in söz konusu açıklamasının kendi kişisel hatası mı yoksa Fas’ın resmi görüşü mü olduğu hakkında açıklamada bulunmasını talep etmiş, bir aylık süre içinde herhangi bir açıklama yapılmaması üzerine de Cezayir Dış İşleri Bakanı Ramtan Lamamra, Fas’la diplomatik ilişkileri kestiklerini duyurmuştu.

Fas'ın, Cezayir'in bir iç meselesini kaşımasının sebebi ise onun Batı Sahra meselesine yönelik politikasına karşı kullanabileceği bir iğneden yararlanmak istemesiydi.

Geçmişte Batı Sahra meselesini Fas karşısında sürekli baskı aracı olarak kullanan İspanya’nın son günlerde tutum değiştirerek, Fas hükümetinin Batı Sahra meselesi konusunda sunduğu özerk yönetim formülünün kabul edilebilir nitelikte olduğunu açıklaması bu kez Cezayir’i kızdırdı ve cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, bu ülkeyle 20 yıl önce imzalanmış Dostluk ve İşbirliği Anlaşması’nı askıya aldığını, ticaretini durdurduğunu açıkladı.

Cezayir’in bu tutumu tabii İspanya’yı telaşlandırdı. Çünkü onunla ticaretten önemli kazançları olduğu gibi ondan önemli miktarda doğal gaz satın alıyor. En azından doğal gaz satışının durmaması için birtakım yakınlaşma tavırları sergilemeye çalıştı. Doğal gaz satışı Cezayir için de önemli olduğundan onun şimdilik bu konudaki anlaşmanın bozulmayacağı yönünde tavır ortaya koyması da İspanya’yı nispeten rahatlattı.