Oruç eğitimi ve bayram

15 Haziran 2018 Cuma, Yeni Akit

Allah’ın izniyle mübarek Ramazan ayının ardından Ramazan bayramına da ulaştık. Yüce Allah’ın tuttuğumuz oruçları, kıldığımız namazları kabul etmesini, cümlemizi tüm ümmetin gerçek bayram sevincini yaşayacağı mutlu bayramlara kavuşturmasını diliyoruz.

Ramazan bir eğitim, dayanışma ve yenilenme ayıdır. Müslümanlar bu ayda bir tahammül sınavından geçiriliyorlar. Bu sınavda başarılı olmak insanın belli şeylere tahammül ve sabretme konusunda başarılı olduğunu gösterir. İşte bu başarının sevincini de bayram mutluluğuyla yaşıyoruz. Ancak önemli olan bu tahammül ve sabır kararlılığını bütün ömür boyunca gösterebilmemizdir.

Normal zamanlarımızda serbest olan bazı fiiller oruç esnasında belli bir süre için yasaklanıyor. O süre dolduktan sonra sabır sınavını verme konusunda başarılı olduğumuzu görüyor ve bir rahatlama yaşıyoruz. Ömür de bir sınav dönemidir. Bazı fiiller de bütün bir ömür boyunca yasaklanmıştır. Yine bazı görevler bütün ömür boyunca yerine getirmemiz gereken görevlerdir. Nasıl bir günün gündüzü, bir ömüre nispetle kısaysa ve normal zamanlarımızda yapabildiğimiz fiilleri bu gündüz süresince yapmamaya tahammül edebiliyorsak, aynı şekilde dünya hayatının da sonsuz hayata nispetle çok kısa olduğunu ve sonsuz hayatta rahatlayabilmek için dünya hayatında bazı fiilleri yapmamaya ve bazı fiillere de devam etmeye sabretme ve tahammül etme gücü gösterebilmeliyiz. Ramazan’daki oruç eğitiminin bize bu bilinci ve kararlılığı kazandırmış olması gerekir.

Örneğin namaz belli vakitlerde bir ömür boyu yerine getirmemiz gereken görevdir. Ramazan’da oruç tutmanın yanı sıra nafile namazlarımızı da artırırız. Resûlullah (s.a.s.) Ramazan ayının gecelerinde diğer zamanlardakine nispetle daha fazla namaz kılar, son on gününde de Mescid’de itikafa çekilirdi. Fakat Ramazan çıktıktan sonra da beş vakit namazına düzenli bir şekilde devam eder, ayrıca ona özel bir farz olarak teheccüt namazlarını ihmal etmez, farzların yanı sıra bazı nafileler de kılardı.

Oruç Ramazan ayı için ama namaz bütün bir ömür için farz kılınmıştır. Ramazan’da oruca devam edebilme kararlılığını gösteren kişinin namaz konusunda da bir ömür boyu kararlılık gösterebilmesi ve dediğimiz gibi dünya ömrünün sonsuz hayata nispetle çok kısa olduğunu düşünmesi gerekir. Eğer Ramazan’da orucunu tutar sonra da Allah’ın emirlerini yerine getirme işine bir sonraki Ramazan’a kadar ara verirse Ramazan eğitimi asıl amacına ulaşmamış olacaktır.

Dediğimiz gibi Ramazan’da gündüzleri bazı işleri yapmamaya tahammül edebiliyorsak ömrümüz boyunca da haramlardan, Allah’ın kesin yasak kıldığı fiillerden uzak durmaya tahammül edebilmeliyiz. Eğer bunu başarabilirsek Ramazan eğitimi bizim hayatımızda etkisini göstermiş olacaktır ve ömür bittiğinde de gerçek bayrama kavuşuruz. Asıl bayram ömür sınavını geçtikten sonra gelecektir.

Ramazan’daki tahammül eğitimi bize bir şeyi canımız çektiği halde yememe, içmeme, yanaşmama sabrı kazandırıyor. Hayatımızda da Allah’ın yasak kıldığı bazı fiilleri hislerimiz, şehevi duygularımız arzulayabilir. Ama biz kazandığımız tahammül eğitimini devreye sokarak o yasaklardan uzak durmayı başarabiliriz. Çünkü bu yasaklanan fiillerin bazıları insan tabiatının ihtiyacı olan fiiller değildir, bazılarının da yasak olmayan yollarla gerçekleştirilmesi imkânı vardır. Allah’ın dininde insanın tabii ihtiyaçlarının hiçbiri tamamen yasaklanmamıştır. Tamamen yasaklananlar ya Yüce Allah’a kulluk görevine ters ya da kişiye, aileye veya topluma zararlı olan fiillerdir. İnsan tabiatının ihtiyacı olan fiillerin de olumsuz olan şekilleri yasaklanmış onların yerine meşru alternatifler gösterilmiştir. Dolayısıyla yasaklardan uzak durmayı başarmak mümkündür. Önemli olan buna bir ömür boyu sabretmemiz gerektiğinin farkında olmamızdır.

Bu vesileyle tüm okuyucularımızın ve bütün İslâm âleminin mübarek Ramazan bayramını tebrik ediyorum.