Siyonist işgal 75 yıldır süren deprem

11 Şubat 2023 Cumartesi, Yeni Akit

Türkiye ve Suriye korkunç bir depremle sarsıldı. Allah tüm insanlığı bu tür felaketlerden korusun.

Depremde binlerce insanımız hayatını kaybetti, on binlercesi yaralandı ve binlerce ev yıkıldı. Bu manzara üst üste gelen iki depremin ve bunlara bağlı artçı depremlerin sebep olduğu sarsıntılar sonucu ortaya çıktı. Elbette karşı karşıya olduğumuz gerçekler hepimizin yüreğini sızlatıyor.

Ancak şu karşımıza çıkan manzarayla, 75 yıldır süren siyonist işgalin yol açtığı yıkım, tahribat, tehcir, katliamlar ve haksızlıklar hakkındaki bazı özet bilgileri yan yana koyduğumuzda bu işgalin de nasıl korkunç bir deprem olduğunu anlamamız mümkündür.

Arap Araştırmaları Derneği’ne bağlı Toprak Araştırmaları Merkezi’nin yayınladığı bir rapora göre siyonist işgal rejiminin kurulduğu 1948 yılından bu yana işgal güçleri tarafından yıkılan, Filistinlilere ait ev sayısı 173 bini buldu. Tabii bu rapor yeni değil. İşgal depremi kesintisiz devam ettiğinden ve hemen her gün birilerinin evleri yıkıldığından raporun yayınlandığı tarihten sonra yıkılanları buna ekleyeceksiniz.

Yine aynı rapora göre 1967 işgalinden sonra işgal yönetiminin yıkım kararlarıyla Filistinlilere ait 11 bin 900 ev yıkıldı. Bunların 7440’ı sadece bugün Doğu Kudüs diye adlandırılan kısımda ve buranın kırsalında yer alanlardan. Bu sayıya da raporun yayınlandığı tarihten sonra yıkılanları eklemek gerekiyor.

Filistin Bilgi Merkezi’nin yeni yayınladığı bir rapora göre işgal rejiminin 2023’ün başından beri yıkılan, Filistinlilerin ev veya iş yeri olarak kullandığı bina sayısı ise 43’ü buldu. Bu rapor 2023’ün ilk kırk gününü kapsıyor ki, gün sayısına bölünce ortalama olarak günde 1,07 bina yıkıldığı anlaşılıyor. Ancak işgal rejiminin kurulduğu tarihten itibaren yıkılan ev sayısını gün sayısına bölünce günde ortalama 6,5 ev yıkıldığı anlaşılıyor. Tabii bunların önemli bir kısmını savaş dönemlerinde ve işgal sonrasındaki ilk vurgunlarda yıkılanlar oluşturuyor. Dolayısıyla toplamın ortalaması savaş dönemlerini de kapsadığı için yüksek olmakla birlikte, savaş dönemleri dışında da sürekli olarak yıkımların devam ettiği 2023 ortalamasından anlaşılıyor. Bu yüzden siyonist işgalin 75 yıldır kesintisiz devam eden bir deprem olduğunu vurgulamaya çalışıyoruz.

Kimsenin evinin yıkılmasını, evsiz barksız kalmasını elbette istemeyiz ama şu hususa dikkat çekmekte de yarar görüyoruz: Deprem felaketinde evleri yıkılanların kaybettikleri evlerine yeniden kavuşmaları için büyük bir çaba sarf ediliyor. Yüce Allah’tan dileğimiz bu son felakette evlerini kaybedenlerin de yeniden evlerine kavuşmaları için halkımıza, gönüllü kuruluşlara ve yöneticilere güç ve imkan vermesi.

Ama Filistin’de evleri yıkılanlar bir daha evlerine kavuşamıyor. Çünkü işgalci siyonistin onların evlerini yıkmaktaki amacı kendilerini göçe zorlamak, mülklerine el koymak ve oralara dünyanın değişik bölgelerinden getirilen yahudi göçmenleri yerleştirmek.

Yine Toprak Araştırmaları Merkezi’nin raporuna göre siyonist işgal rejiminin kurulduğu tarihten bu yana evleri yıkılarak veya mülklerine el konarak zorla yurtlarından çıkarılan Filistinlilerin sayısı 1 milyon 324 bini buldu. İşgal yönetimi gasp ettiği arazilere inşa ettiği evleri de yahudi göçmenlere çoğu zaman maliyetinin altında bir fiyatla sattı.

Öte yandan, Batı Yaka ve Kudüs’te ortalama dört kişiden biri en az bir kez işgal rejimi zindanlarında tutuldu. Yani enkaz altında kaldı. Çünkü bizzat işgal zindanlarında kalanlardan öğrendiğime göre işgal rejimi zindanlarının depremlerin yıktığı binaların enkazından farkı yok. İşgal yasalarına göre Filistinli esirlere işkence etmek serbesttir. Cezaevlerinin şartları ise çok kötüdür.

Nasıl siyonist işgalin yıktığı binaların sayısı depremde yıkılanların sayısının 10 katını buluyorsa, öldürdüğü ve yaraladığı insanların sayısı da on katını buluyor. Dolayısıyla 75 yıldır süren ve hâlâ devam eden siyonist işgal depremi, Türkiye ve Suriye’nin yaşadığı bu son depremin 10 katına tekabül ediyor.