5 Ocak 2023 Perşembe, Yeni Akit
“Aşırı sağcı” olarak tanımlanan Altıncı Netanyahu Hükümeti’nde kendisine Ulusal Güvenlik Bakanı payesi verilen ırkçı siyonist Itamar Ben-Gvir, koltuğa oturmasından hemen sonra, taraftarlarından kalabalık bir grupla Mescidi Aksa’ya baskın düşündüğünü açıklaması üzerine gelen tepkiler karşısında bir yanıltma oyunu oynayarak, Salı sabahı erken saatlerde planladığı baskını gerçekleştirmesi üzerine muhtelif çevrelerin eleştirilerine ve tepkilerine hedef olmasından dolayı siyonist işgalcilerin politik çevreleriyle ilgili gündemin merkezinde yer almaya devam ediyor. Bu yönüyle siyonistlerin politika dünyasında işgal rejiminin başbakanı Netanyahu’nun önüne geçtiği, onu gölgede bıraktığı gerçeğini inkar edemeyiz.
Ben-Gvir’in Mescidi Aksa’ya baskın planını açıklaması üzerine gelen tepkiler karşısında işgal rejiminin başbakanı Netanyahu 2 Ocak Pazartesi akşamı onunla görüşmüş ve bu görüşmenin ardından siyonist medya organlarına yansıyan haberlerde onun Mescidi Aksa planını en azından bir haftalığına ertelediğine dikkat çekilmişti. Ancak ertesi gün sabahın erken saatlerinde, Mescidi Aksa’da henüz kalabalık oluşmaya başlamadan, işgal rejiminin polis ve istihbarat teşkilatlarından kalabalık bir koruma gücüyle, taraftarlarından da küçük bir grupla planladığı baskını gerçekleştirdi.
Böylece, gününü ve saatini önceden kamuoyuna açıklamadan, hatta düşündüğü şeyi en azından bir haftalığına ertelediğine dair haberler yaymak suretiyle bir yanıltma oyunu oynayarak sinsice bir baskın gerçekleştirdi. Çünkü 2000 yılının Eylül ayı sonunda ağababası Ariel Şaron, önceden açıklanan bir saatte baskın gerçekleştirmesi üzerine Kudüs halkından büyük bir kalabalığı karşısında bulmuş, bu halkın siyonizmin canavarlarının tehditlerini umursamadığı gözlemlenmiş ve bu olay Aksa İntifadası olarak tarihe geçen halk ayaklanmasının fitilini çeken olay olmuştu. Muhtemelen işgal rejiminin başbakanı Netanyahu benzer bir olayla karşı karşıya gelmemek ve daha yolun başında Ben-Gvir’in küpleri devirmesine meydan vermemek için onu Pazartesi akşamı yanına çağırarak kendisine akıl vermiş ve taktik öğretmişti.
Ama bu iki siyonistin Mescidi Aksa’yı kirletmek için kurduğu plan Filistin halkının büyük tepkisine sebep olduğundan Arap ülkelerinin liderleri de ister istemez tepki açıklamaları yapma ihtiyacı duydu. Bu oyun bazı siyonist çevreleri de endişeye sevk etmiş olmalı ki, “Ben-Gvir’in İsrail’i ateşin içine doğru sürüklediğine” dikkat çektiler.
Peki kimdir bu Ben-Gvir ve ne yapmak istiyor? Merak edenlere bugün onun hakkında biraz bilgi vermek istiyoruz.
Bu kişi aslında, aşırı derecede ırkçı, Müslüman ve Arap düşmanı çıkışlarıyla tarihe geçen Meir Kahane’nin (Tam adı: Martin David HaKahane) kurmuş olduğu Kach isimli siyonist terör örgütünden gelmedir. Düşünce ve zihniyet olarak yine aynı kafada olmakla birlikte politik alanda biraz önünü açmak amacıyla Kach örgütünden ayrıldığını söylüyor. Bu arada her ne kadar ara sıra Kahane’nin örneğin Filistin’deki tüm Arapların sürgün edilmesi gerektiği gibi bazı aşırı görüşlerini benimsemediği yönünde laflar sarf etse de ona hayran olduğunu ve onu çok sevdiğini söylemekten de çekinmez. 1990’da Amerika’da bir suikast sonucu öldürülen Kahane’nin ölüm yıl dönümü münasebetiyle düzenlenen anma törenlerine iştirak etmeyi ise asla ihmal etmez. 2022 yılında düzenlenen anma töreninde ise Kahane’nin bazı görüşlerini benimsemediğini söylemesi üzerine yuhalanmıştı. Demek ki siyonistlerin daha ne aşırıları varmış, Ben-Gvir’i bile “ılımlı” buldukları için yuhalıyorlar. Şeytan ise siyonistin en geriden gidenine nispetle bile yaya kalmıştır.
25 Şubat 1994 tarihinde El-Halil’deki Hz. İbrahim Camisi’nde sabah namazı esnasında korkunç katliamı gerçekleştiren Barush Goldstien isimli terörist Kahane’nin örgütüne mensuptu. Bu vahşi canavar, insanların secdeye gittikleri sırada arkalarından ateş yağmuru yağdırarak onlarcasını daha secdede öldürdü. Aynı örgüt onun gibi daha nice canavarlar yetiştirdi. Birisi de Ben-Gvir.