11 Haziran 2021 Cuma, Yeni Akit
Siyonist işgal rejiminin, dünyanın değişik ülkelerinden getirip, Filistinlilerden hukuksuz bir şekilde gasp ettiği arazilerin üzerine yerleştirdiği yahudi yerleşimciler Mescidi Aksa’yı aşamalı bir şekilde ele geçirmek için muhtelif faaliyetler yürütüyor. Bunlardan biri de her yıl düzenlemeye çalıştıkları ve Bayrak Yürüyüşü adını verdikleri provokasyondur.
Bu yıl da işgal rejiminin parlamentosu Knesset’in, Kudüs’ün batı kesiminde yer alan binasının önünden yola çıkıp doğu kesimindeki Babu’l-Amud’dan (Şam Kapısı) geçerek Mescidi Aksa’nın bitişiğindeki ve Müslümanların Burak Duvarı yahudilerin ise Ağlama Duvarı diye adlandırdıkları duvarın önünde tamamlamayı planladıkları bu yürüyüşü 10 Haziran Perşembe günü gerçekleştirmek istiyorlardı.
Ancak Filistin direnişi yürüyüş planına tepki gösterdi ve Filistin halkının bu yürüyüşü engellemek için bütün gücüyle mücadele edeceğini duyurdu. Hatta böyle bir provokasyonun yeni bir gerginlik sürecini başlatabileceğine dikkat çekti. Bunun üzerine işgal yönetiminin özellikle istihbarat teşkilatı mevcut şartlarda böyle bir yürüyüş düzenlenmesinin tehlikeli olabileceğine dikkat çekti ve yürüyüş önce iptal edildi, sonra belirsiz bir tarihe ertelendiği açıklaması yapıldı.
İşgal rejiminde şimdilik başbakanlık koltuğunu işgal etmeye devam eden Likud Partisi Genel Başkanı Benyamin Netanyahu birtakım siyasi sebeplere binaen yürüyüşün ertelenmemesi, belirlenen tarihte gerçekleşmesi konusunda ısrar ediyordu. Yorumcular Netanyahu’nun bu ısrarının amacının yeni gerginliklere zemin oluşturmak suretiyle, kurulacak yeni hükümetin önünü tıkamak olduğunu dile getirdiler. Çünkü muhalif siyasi partilerin ve grupların ittifakıyla bir koalisyon hükümeti kurulmasından rahatsız ve hükümet formülünün önünün tıkanmasını, böylece yeni bir erken seçime kapı açılmasını istiyor. Mevcut şartlarda aşırı kesimlerin hoşuna gidecek adımlar atması durumunda da yapılacak seçimlerde oylarını artırabileceğini ve kendi cephesinde yer alan partilerle birlikte koalisyon kurmak için yeterli sayıyı yakalayabileceğini umuyor.
Gerçi Netanyahu iddiaları reddetti ve kendisinin, kurulacak hükümetin önünü tıkamak amacıyla değil Filistin direnişine teslim olmuş görünümü vermemek amacıyla söz konusu yürüyüşün belirlenen tarihte düzenlenmesinde ısrarlı olduğunu iddia etti. Ama yorumcular onun muhalefette kalması durumunda Likud liderliğinin de sallantıya gireceğini bunun da siyasi hayatının noktalanmasına neden olabileceğini vurguluyorlar.
Netanyahu’nun ısrarına rağmen yine de işgal rejimi, yürüyüşü önce belirsiz bir tarihe ertelediğini açıklamak zorunda kaldı. Ama ardından birtakım fanatik grupların ve partilerin liderleri tepki göstererek yürüyüşün belirlenen tarihte yapılması için ısrar edilmesini istedi, taraftarlarına da yürüyüşe katılma çağrıları yaptılar.
Bunun üzerine işgal rejiminin Güvenlik Kabinesi olarak isimlendirilen ve özellikle siyonist işgalin güvenliğiyle ilgili bakanları ve üst düzey yetkilileri içeren ekip toplanarak yürüyüş için tarih belirledi ve 15 Haziran Salı gününe ertelendiğini duyurdu. Ayrıca yürüyüşün işgal rejimi polisiyle koordinasyon kurulması suretiyle belirlenecek bir tarzda gerçekleştirilmesini istediler.
Fakat yürüyüşün Babu’l-Amud’a ve oradan da Mescidi Aksa’ya devam etmesinin, bu arada provokatif sloganlar atılması ve tehditçi tavır sergilenmesinin yine gerginliğe sebep olacağı bizzat iç istihbarat teşkilatı Şabak’ın başkanı tarafından dile getirildi.
Filistinliler ise bu yürüyüşün Mescidi Aksa’yı tehdit eden planların bir parçası olduğunu iyi biliyor ve Babu’l-Amud’dan geçmesine ve Mescidi Aksa’ya doğru ilerlemesine engel olmak için ellerinden geleni yapacaklarını dile getiriyorlar.
İşgalciler bu arada Filistinlilerin gözünü korkutmak ve onları yıldırmak amacıyla Mescidi Aksa’ya yönelik baskınlarını artırdılar.
İşgalci siyonistlerin bu tutumlarının ve söz konusu provokatif yürüyüş planlarının bölgede yine ciddi bir gerginliğe yol açabileceği düşünülüyor.